Araçlar ve Taşıma Sınırları (ağırlık)

Araçlar ve Taşıma Sınırları (İstiap haddi)
Her aracın özellikle güvenli sürüş maksatlı bir taşıma kapasitesi ve buna bağlı olarak yasalar ile belirlenmiş bir taşıma sınırı vardır buna istiap haddi denir.
İstiap haddi, aşağıdaki faktörlere bağlı olarak belirlenir:
Unutmayın ki, verdiğimiz bilgiler genel bir rehber niteliğindedir ve özellikle taşıma işlemleri yapılırken belirli yük sınırlamalarını dikkate almak önemlidir. Ayrıca, yasal düzenlemeler zamanla değişebilir, bu nedenle resmi mercilerden veya taşıma yetkililerinden güncel bilgiler almanız önerilir.
Araçlarla ilgili olmayan fakat Ağırlık kavramının tamamen kendisiyle alakalı bir genel kültür bilgisi de şu şekilde:
İlk önce ağırlık biriminin tanımı 1793’te Antoine Lavoisier tarafından yapıldı ve 0.1 metre küp hacmindeki bir buzun erime derecesindeki ağırlığı olarak belirlendi. ‘Grave’ olarak anılan bu ağırlık aynı zamanda 1 litre suyu da tanımlıyordu. Bu ölçünün de binde birine gram denildi. 1 Kg ya da ‘Grave’ demek yerine bin adet gram anlamına gelen kilogram adı verildi.
1799’da 1 Kg’ın tanımı ilk kez değiştirilerek buzun 0 derecesinde değil 4 derece sıcaklıkta erimiş su halinin ağırlığı olması kararlaştırıldı. Ancak suyun yapısı yeterince istikrarlı değildi ve ölçümlerde kullanımı da pratik olmuyordu. Dolayısıyla bu suyun ağırlığına eşit saf platinden oluşan bir silindir yapıldı. Buna da ‘Arşiv kilogram’ denildi.
Ancak 90 yıl sonra 1889’da bu materyalde güncellenerek platin ve iridyum karışımı bir silindir olarak belirlendi ve günümüze kadar da kullanıldı. Kg birimi üzerinde oynama yapılmadığından emin olmak için aralarında çok ufak farklılıklar olan 14 kopyası, farklılıklar kaydedilerek dünyada 14 farklı ülkeye gönderildi.
1948’de bu kopyalar ağırlıklarında değişim olup olmadığını ölçmek için ilk kez bir araya getirildi ve aynı şartlar altında korunmalarına rağmen zaman içerisinde hepsinin ağırlıklarının değiştiği gözlemlendi. 1990’da yeniden ölçülen kilogramların ağırlıklarının giderek daha fazla değiştiği (50 mikrogram) kaydedildi.
Metrik olmayan diğer tüm ağırlık birimleri de kilograma göre belirlendiği için (0.453559237 kg’ın 1 pound olması kararlaştırılmıştır) kg’ın sabit kalması herkes açısından önemli bir konu.
İçinde tutulduğu fanusların vakumlu ortamında ve tüm kontrol şartlarına rağmen bu değişim nasıl ve neden olduğu tam olarak çözülebilmiş değil ancak dünya sürekli tanımı değişen bir ‘standart birim’ kullanamayacağı için yeni formüller arandı. Silikon küre bu sorunu moleküler yapı ile çözdü ve ağırlığın ne olduğu sabit atom sayısına bağlandı.
Son birkaç yıldır kilogramı tanımlayan şey; aynı zamanda dünyanın en yuvarlak nesnesi olan ve 2,15 x 10^25 adet silikon 28 atomuna sahip mükemmel küre şeklindeki bir cisim. Sadece bu kürenin yapımında kullanılan ham madenin değeri bile 1 milyon Euro ve binlerce saat işlenerek kusursuz bir küre haline geldikten sonraki değeri ise bunun çok ötesinde. Tüm metrik ağırlık birimleri bu cisme göre belirleniyor ve dünya standardı bu şekilde oluşuyor.
Fakat kilogram tanımındaki değişim durmadı;
20 Mayıs 2019’da gerçekleşen son değişiklikle birlikte, kilogramın tanımı artık Planck sabiti (h) üzerinden yapılır hale geldi.
Bu değişiklik, uluslararası bilim ve teknoloji topluluğu tarafından büyük bir adım olarak kabul edildi, çünkü temel birimlerin daha doğru ve evrensel bir şekilde belirlenmesini sağlıyor.
Hangi ülkeler kilogramın yeni tanımında evet oyu kullandı?
16 Kasım 2018’de Cenevre’de yapılan 26. Genel Konferans’ta bu değişiklik oylanarak kabul edildi. Oylamada “evet” oyu kullanan ülkeler şunlardı:
Bu ülkeler, Uluslararası Birimler Sistemi’nde (SI) temel bir değişiklik olduğunu kabul ederek bu yeni tanımı benimsediler. Bu değişiklikle kilogramın tanımı artık Planck sabiti üzerinden yapılır hale geldi.
Plank sabiti ile bir eşyayı nasıl tartılır?
Planck sabiti, temel parçacıkların ve elektromanyetik radyasyonun enerji seviyelerini ilişkilendiren bir kuantum mekaniği konseptidir. Doğrudan bir nesnenin ağırlığını ölçmek için Planck sabiti kullanılmaz. Bunun yerine, Planck sabiti, atomik ve alt atomik seviyelerdeki fiziksel ölçümlerde kullanılır.
Örneğin, elektromanyetik tayfın ölçümü, atomik ve moleküler yapıların analizi gibi alanlarda Planck sabiti önemlidir. Ayrıca, bilim insanları bu sabiti, nanoteknolojide ve kuantum fiziğinde kullanarak çeşitli ölçümler ve hesaplamalar yapabilirler.
Ancak, günlük yaşamda geleneksel tartı aletleri ve ölçü araçları, Planck sabiti kullanılmadan çalışır. Yani, günlük nesnelerin ağırlığını ölçerken doğrudan Planck sabiti kullanmak gerekmez.
Maliyet açısından pahalı bir yöntem mi?
Planck sabiti kullanarak bir nesnenin ağırlığını ölçmek, günlük uygulamalarda genellikle geleneksel yöntemlere göre çok daha pahalı ve karmaşıktır. Planck sabiti ölçüm cihazları, genellikle laboratuvar ortamında, bilimsel araştırmalar veya endüstriyel uygulamalar için tasarlanmış özel cihazlardır. Bu tür cihazlar yüksek hassasiyetli ve genellikle yüksek maliyetlidir.
Ayrıca, Planck sabiti ile ölçüm yapabilen cihazların kullanımı da geleneksel tartı yöntemlerine göre daha teknik bilgi gerektirebilir.
Geleneksel tartı aletleri (örneğin, terazi, tartı) genellikle daha yaygın ve ekonomik olarak ulaşılabilir. Günlük yaşamda kullanılan bu araçlar, genellikle çok daha uygun fiyatlıdır ve pratiklikleri nedeniyle tercih edilir.
Sonuç olarak, günlük nesnelerin ağırlığını ölçmek için Planck sabiti kullanmak yerine geleneksel tartı yöntemlerini kullanmak genellikle daha ekonomiktir. Planck sabiti ölçüm cihazları, daha spesifik ve hassas ölçümler yapmak amacıyla tasarlanmıştır ve genellikle özel laboratuvarlarda veya bilimsel çalışmalarda kullanılır.